19 Haziran 2025, Perşembe
22:58

EĞİTİMDE Kİ KRONİKLEŞEN PROBLEMLERE ÇÖZÜM ÜRETİLMİYOR

EĞİTİM
EĞİTİMDE Kİ KRONİKLEŞEN PROBLEMLERE ÇÖZÜM ÜRETİLMİYOR
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, 2024–2025 eğitim-öğretim yılının sona ermesi dolayısıyla yaptığı ortak açıklamada, eğitim sistemindeki sorunlara dikkat çekti. Kamacı, öğrencileri ve öğretmenleri başarılarından dolayı kutlarken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimde kronikleşen problemlere çözüm üretemediğini vurguladı.

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya İl Başkanı Nail Kamacı açıklamasında;

 

 “Yarın milyonlarca evladımız karnelerini alarak bir eğitim-öğretim yılını daha tamamlayacak. Kimileri ilk karnesini almanın heyecanını yaşarken, kimileri ise üniversiteye geçmenin arifesinde. Bu vesileyle tüm öğrencilerimizi gönülden kutluyor, onlara güzel bir yaz tatili diliyoruz.

 

 Çocuklarımız, öğretmenlerimiz ve velilerimiz üzerine düşeni yaptı. Ancak ne yazık ki aynı şeyi Milli Eğitim Bakanlığı için söyleyemiyoruz. Bu yıl da Bakanlık, eğitim sistemimizin kronikleşen sorunlarına çözüm üretmedi, hatta yenilerini ekledi.

 

 1. sınıf öğrencilerine karne verilmemesi, çocukların emeklerinin sembolik de olsa takdir edilmemesi anlamına geliyor. Okullarda ücretsiz yemek ve temiz suya erişim hâlâ sağlanamıyor. Kantin fiyatları veliler için büyük bir yük haline geldi. Devlet, bir öğün ücretsiz yemek sağlayacak kaynağı bulamıyor ama yandaş vakıflara milyarlar aktarıyor.

 

 Temizlik ve güvenlik sorunları büyüyerek devam etti. Okullar temizlenemedi, yeterli güvenlik görevlisi atanmadığı için çocuklarımız ve öğretmenlerimiz şiddet olaylarına maruz kaldı. Konya'da bir öğretmenimiz okulda pompalı tüfekle katledildi. Kayıt parası, bağış adı altında ücretler istenmeye devam etti çünkü okulların temel ihtiyaçlarını karşılayacak bütçeleri yoktu.

 

Değerli yurttaşlar,

 

 MESEM adı altında yürütülen mesleki eğitim uygulaması, çocuk işçiliğini yaygınlaştıran, denetimsiz, güvencesiz bir yapı haline geldi. 2023 Eylül ayından bu yana 13 evladımız bu sistem içinde hayatını kaybetti. Bu çocuklarımızı rahmetle anıyor, ailelerine sabır diliyoruz. Ancak davalara ne Milli Eğitim Bakanlığı ne de ilgili diğer bakanlıklar katılıyor. Devlet çocukları koruyamadığı gibi, adalet de sağlayamıyor.

 

 Bununla kalmadı; MESEM’lerde büyük usulsüzlükler yaşandı. Sahte işletmelerde çocuklar çalışıyormuş gibi gösterildi, milyonlarca liralık kamu zararı oluştu.

 

 Ortaöğretimde okullaşma oranı düşüyor, açıköğretime yönelen öğrenci sayısı artıyor. Kırsalda taşımalı eğitim kapsamı daraltıldığı için, başta kız çocuklarımız olmak üzere birçok öğrenci eğitim hakkından mahrum kalıyor. Devletin görmediği sorunlar, çocuklarımızın hayatlarına mal oluyor.

 

 Bu yıl hayata geçirilen "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" bilimsellikten uzak, pedagojik temeli olmayan, pilot uygulaması bile yapılmadan yürürlüğe konmuş bir sistemdir. Eğitim bir bilim işi olmaktan çıkarılıp, ideolojik bir araç haline getirilmiştir.

 

 "ÇEDES" projesi kapsamında mezar temizliği, savaş canlandırması gibi pedagojik açıdan uygun olmayan etkinlikler çocuklara yaptırılmıştır. Yandaş vakıflar, protokollerle okullara sokulmuştur.

 Devlet okullarındaki sorunlar nedeniyle aileler çocuklarını özel okullara göndermek zorunda kalıyor. Ancak özel okullarda fiyatlar 1 milyon lirayı aşıyor. Üstelik bu okullarda çalışan öğretmenler düşük ücretlerle ve güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor. Bakanlık ne ücretleri denetliyor, ne öğretmenlerin haklarını koruyor.

 

 Bu yıl yalnızca 15 bin öğretmen atandı. Mülakat sistemi hâlâ sürüyor ve adaletsizliklere neden oluyor. Eğitim fakültesi mezunları mesleğe başlamak için yıllarca bekliyor. Ücretli öğretmenlik uygulamasıyla asgari ücretin bile altında maaşlarla insanlar çalıştırılıyor. Bu bir istihdam politikası değildir.

 

 Depremin üzerinden iki yılı aşkın zaman geçti ama bölgedeki çocuklarımız hâlâ konteynerlerde eğitim görüyor. Ulaşım, çevre, barınma gibi temel sorunlar çözülmedi. Hükümetin "Bir yıl içinde konut vereceğiz" sözü hâlâ tutulmadı.

 

 Cumhuriyet Halk Partisi olarak; Eğitim sistemimizin tüm bu sorunlarını çözmek, Her çocuğun parasız, nitelikli, çağdaş, bilimsel ve laik bir eğitime ulaşmasını sağlamak, Öğretmenlerin haklarını güvence altına almak, Okulları en güvenli alanlar haline getirmek için mücadelemizi sürdüreceğiz.

 

 Çünkü biliyoruz ki; "Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek" Cumhuriyetimizin bize yüklediği en büyük sorumluluktur.”