''30 bin organ bekleyen hasta var''

AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Sağlık Bakanlığı ile ortak düzenlenen sempozyumda organ naklinin geleceği ve organ bağışının artırılması için yapılması gerekenlerle ilgili konuştu. Rektör Özkan, "Her yıl binlerce hastamızı ne yazık ki organ beklerken kaybediyoruz. Bugün sadece Türkiye'de çoğunluğu böbrek olmak üzere yaklaşık 30 bin hasta organ nakli bekliyor. Belki konuşmam bitene kadar, bu listeye bir kişi daha eklenecek" dedi. 

07 Ağustos 2021
''30 bin organ bekleyen hasta var''

AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Sağlık Bakanlığı ile ortak düzenlenen sempozyumda organ naklinin geleceği ve organ bağışının artırılması için yapılması gerekenlerle ilgili konuştu. Rektör Özkan, "Her yıl binlerce hastamızı ne yazık ki organ beklerken kaybediyoruz. Bugün sadece Türkiye'de çoğunluğu böbrek olmak üzere yaklaşık 30 bin hasta organ nakli bekliyor. Belki konuşmam bitene kadar, bu listeye bir kişi daha eklenecek" dedi.
Sağlık Bakanlığı, AÜ ve Organ Nakli Koordinatörleri Derneği tarafından Pandemi Sürecinde Organ Bağışı ve Koordinasyonu Sempozyumu düzenlendi.  AÜ Sosyal Tesisleri Toplantı Salonu'nda gerçekleşen sempozyuma AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Tekin, Antalya İl Sağlık Müdürü Dr. Ünal Hülür, Prof.Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Sağlık Bakanlığı Organ ve Doku Nakli Dairesi Başkanı Dr. Fatih Kacıroğlu ve organ nakli alanında çalışan uzmanlar katıldı.
TEK BİR BAĞIŞ 8 KİŞİNİN HAYATINI KURTARABİLİYOR
Organ naklinin modern tıbbın en önemli başarıları arasında yer aldığını ve bugüne kadar binlerce insanın hayatını kurtardığını söyleyen AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Organ nakli bugün de böbrek ve karaciğer başta olmak üzere son aşamada olan organ yetmezliği çeken binlerce hastanın yaşama tutunması için tek şansı" dedi. Sağlık alanında hem çok heyecan verici, hem de çok zorlu zamanlarda yaşadıklarını ifade eden Rektör Özkan, şöyle konuştu:
"Bilimdeki ilerlemeye, ne yazık ki birçok durumda toplumsal yapı yetişemiyor. Bir tarafta mucizeler yaşanırken, ne yazık ki hastaların hepsi o kadar şanslı olmuyor. Talepler artmaya devam ederken, organ bağışı ise bu talepleri karşılayamıyor. Her yıl binlerce hastamızı ne yazık ki organ beklerken kaybediyoruz. Bugün sadece Türkiye'de çoğunluğu böbrek olmak üzere yaklaşık 30 bin hasta organ nakli bekliyor. Belki konuşmam bitene kadar, bu listeye bir kişi daha eklenecek."
Yapılan organ nakillerinin yaklaşık yüzde 75'inin canlı vericiden yüzde 25'inin ise kadavradan nakiller olduğunu söyleyen Rektör Özkan "Hedefimiz organ bağışı konusunda farkındalığı artırmak olmalı. Üniversitemiz hastanesinde, son 5 beş yılda gerçekleşen 120 beyin ölümünde sadece 37 aile organ bağışı için izin vermiş. Pandeminin gölgesinde bu yıl ise bu sayı 11 beyin ölümünde 4 bağış olarak gerçekleşmiş. Tek bir bağış, nakillerle 8 kişinin hayatını kurtarabiliyor. Bu nedenle yaşamak için tek umudu organ nakli olan hastaların yaşamlarını kurtarmak için bu farkındalığı hızla artırmak zorundayız" dedi.
TELEVİZYON DİZİSİ İLE TANITIM ÖNERİSİ
Organ bağışı konusunda izlenen yolun tartışmaya açılabileceğini söyleyen Rektör Özkan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemizde organ bağışında 'Genişletilmiş Gönüllülük' yöntemi yürürlükte. Uygulamada ise beyin ölümü gerçekleşen kişinin Doku ve Organ Bağış Belgesi olsa bile aileden izin alınmadan organlar alınamıyor. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyada kadavradan organ nakillerinin yaygın olduğu ülkelere baktığımızda ise 'İtiraz' ya da 'Varsayılmış Rıza' yöntemi önümüze çıkıyor. Bu yöntemde sağlığında kesin itirazı olmayan herkes organ bağışçısı olarak kabul ediliyor. Umudunu organ nakline bağlayan hasta sayısı her gün artarken, daha fazla organ temin etmek ve bekleme listelerindeki hastalara umut olabilmek için, bu tip bir radikal değişikliği de masaya yatırmalıyız diye düşünüyorum. Ayrıca bağışlarla sağlığına kavuşanların yer alacağı kamu spotlarının yayımlanması, din adamlarının bağışı özendirici açıklamalar yapması, hatta organ nakli konusunun televizyon dizilerinde işlenmesi gibi yöntemler de düşünülmeli."
ORGAN ÜRETİMİ VE KÖK HÜCRE ÇALIŞMALARI
Organ nakilleriyle ilgili çözüm bekleyen konulardan nakil hastalarının hayatları boyunca bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanma zorunluluğu ve nakledilen organların zaman içinde yıpranması olduğunu söyleyen Rektör Özkan, "Bu iki konu, bilimin çalışma alanlarının içinde. Hala araştırma aşamasında olsa da, kök hücrelerden yapay organ üretimi bu konuda büyük bir atılımın müjdecisi olabilir. Organ üretimi ve kök hücre çalışmalarını öncelikli hedef olarak belirledik. Son olarak 7.5 milyon liralık destek verdiğimiz iki projeden birisi de yine organ nakillerinde de kullanılabilecek bio benzer ve bio üstün bir molekülün üretimi konusunda oldu" dedi.
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ MARKA BİR KURUMUMUZ
Sağlık hizmetlerini vatandaş için en iyi noktaya getirmek için yoğun çaba sarf ettiklerini söyleyen Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Tekin, "Akdeniz Üniversitesi de her türlü sağlık hizmetinin sunumunda çok değerli bir yeri var. Gerçekten marka bir kurumuz. Özellikle organ nakli konusunda da benim de üzerimde çok büyük emeği var Akdeniz Üniversitesi'nin burada organ nakli eğitimi almıştım. Çok başarılı işler yapıyorlar. Rektörümüzü ve ekibini tebrik ediyorum. Geçtiğimiz hafta ikinci rahim nakli gerçekleştirildi hastanın da bugün durumunu öğrendik gayet iyiymiş inşallah şifa ile taburcu olur" dedi. Antalya İl Sağlık Müdürü Dr. Ünal Hülür de Antalya'da organ nakli konusunda Akdeniz Üniversitesinin lokomotif konumunda olduğunu ve hem ülkenin hem de bölgenin gurur kaynağı olduğunu söyledi.
SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN YAKLAŞIMI ÖNEMLİ
Kompozit doku nakilleri ve organ bağışının önemi konusunda konuşan Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan da sempozyumun ilk oturumunda Türkiye'de artan organ nakli başarıları ile ilgili konuştu. Bu gelişmede Sağlık Bakanlığı'nın konuya yaklaşımının çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Özkan, "Genel müdürümüz Akdeniz Üniversitesi'nin bir marka olduğunu söyledi ama dünyada Sağlık Bakanlığımız bir marka. Uzun yıllar yurtdışında kaldığım ve çalıştığım merkezlerde dünyanın halini en iyi bilenlerden biriyim. Karşılıksız ve iyi bir şekilde yürütülen bir hizmet var"  dedi. Organ naklinin yıllar içerisinde geliştirilerek devam ettiğini ve bundan sonrada daha geliştirileceğini ifade eden Prof. Dr. Ömer Özkan, "Akdeniz Üniversitesi olarak bizler şuana kadar 12 tane nakil yapmış durumdayız. Bunlardan beş tane yüz nakli, beş tane kol nakli ve iki tane de rahim nakli. 85 milyonluk bir ülkede az gibi gelebilir ama bir tanesi bile önemli. Tayvan dünyanın tıpta en iyi ülkelerindendir sadece şuana kadar yaptıkları iki tane kol naklidir ki bunu her yerde gururla sunuyorlar. Japonya'da yok Amerika'da parmakla sayılacak kadar. Bunlar çünkü özellikli iyi merkezlerde yapılması gereken nakiller" şeklinde konuştu.
Sempozyum akademisyenlerin ve alanında uzmanların bilgi alışverişiyle son buldu.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.